Türkiye Enerji, Su ve Gaz İşçileri Sendikası (TES-İŞ) Genel Başkanı İrfan Kabaloğlu ve genel merkez yöneticileri, Edirne Şubesi tarafından düzenlenen toplantıya katılmak üzere dün Edirne’ye geldi.
Toplantı öncesi şube binasında basın toplantısı düzenleyen genel başkan İrfan Kabaloğlu, Kahramanmaraş merkezli 11 ilde etkili olan deprem felaketinin her dönemin enerji işçilerinin sahada çalışmalarını sürdürdüğünü ifade etti.
Deprem bölgesinde 17 tır malzeme gönderdiklerini söyleyen Kabaloğlu, “Türkiye'miz çok önemli bir süreçten geçiyor. Asrın felaketi denen bir deprem yaşadığımızı hepiniz biliyorsunuz. Biz enerji işçileri depremin her dönemde göbeğinde olan çalışanlarız. Gerek pandemide, gerek havaların bozulmasıyla, kar, fırtına, yağmur çamur demeden enerji işçilerinin dinlenme hakkı yok. Her zaman buralarda halka hizmet etmek için var gücüyle çalışıyorlar. Ve bu depremde de Edirne'den de bu bölgeden de arkadaşlarımızın bölgeye gittiğimizde çalıştıklarını gördük ve orada bir araya geldik. Biz depremin başlangıcından, ikinci günü önce genel merkezimiz daha sonra da başkanlar kurulumuzu toplayarak depremle ilgili ne yapabiliriz konusunda hep beraber tartıştık. Öncelikle başkan ve yöneticiler olarak kendi aramızda 17 tıra yakın bir yardım kampanyası yaparak bölgeye yolladık. Çok geniş bir coğrafyada deprem olduğunu biliyoruz tabii bu yardımlarımız ileride de devam edecek. O yüzden biz zaten enerji işçileri orada bütün sorunlar bitmeden bırakıp gelmemiz mümkün değil.” Şeklinde konuştu.
“İSTEDİĞİMİZ DEĞERİ BULMUŞ DEĞİLİZ”
Özelleştirmelerden dolayı enerji işçilerinin yaşadığı sorunları dile getiren Kabaloğlu, “Devlet su işleri ve TEDAŞ, TEİAŞ ve elektrik dağıtım şirketlerinin tamamı oradalar. Yaklaşık 12 bine yakın çalışanımız o bölgeye yardım amaçlı şu anda oradalar. Toplam 11 bin üyemizin de etkilendiği deprem bölgesinde gerçekten dolaştığımız zaman, oraları gezdiğimiz zaman tek tek çok dramatik şeylerle karşı karşıya kaldık. Tabii orada madenciler de var, sağlıkçılar da var ama bizim maalesef hem stratejik hem görevi bırakma diye bir şeyin olmayacağı bir iş kolundayız. Ama gelin görün ki son dönemlerde özelleştirmelerden dolayı ücret politikaları maalesef istediğimiz şekilde gitmiyor. Trakya'da elektrik dağıtım şirketimiz var. Burada da TREDAŞ'ın durumunu biliyoruz. Zor şartlardan geçerek arkadaşlarımız örgütlendi ve yine de istediğimiz noktada değiliz ücretler konusunda ama işe geldiği zaman en başta yine enerji işçileri koşuyorlar. Biz stratejik bir iş yerinde olmamıza rağmen. maalesef istediğimiz değeri bulmuş değiliz. Biz bunun için Türkiye'nin her bölgesinde toplantılar yapıyoruz. Bu altıncı toplantımız, her bölgesinde sizlerin aracılığıyla basının aracılığıyla bu sorunlarımızı anlatmaya çalışıyoruz.” dedi.
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan TES-İŞ Genel Başkanı Kabaloğlu, 32 TES İŞ üyesini deprem felaketinde kaybettiklerini söyledi.
“ÇEVRENİN KORUNMASINDAN YANAYIM”
Saros FSRU Doğalgaz Limanı ile ilgili soruyu yanıtlayan Kabaloğlu, çevrenin korunmasından yana olduklarını söyledi. Enerji kaynaklarının önemine vurgu yapan Kabaloğlu, “Türkiye'nin gerçekten enerji konusunda çok büyük sıkıntıları var. Bir örnek vereyim. Şimdi Avrupa'da bizimle beraber olan, bizim iş kolumuzda olan sendikalar var. Bundan yaklaşık 3 ay önce bu sendikalardan bize yazı geldi. Yani ozon tabakasıyla ilgili, çevreyle ilgili, 'kömür kullanmayın' diye yazılar girdi. Bunlarla ilgili paneller yapalım, halkı aydınlatalım diye yazılar geldi, bunlar güzel. Çevremiz kirlenmesin herkes daha rahat bir yaşam sergilesin diye ama maalesef ülkemizin gerçekleri de öyle değil. Enerji sıkıntısında Rusya, Ukrayna Savaşı'ndan sonra Avrupa da aynı duruma düştü. Bize kullanmayın dedikleri kömürleri kendileri kullanmaya başladılar. Şahsen ben de çevrenin korunmasından yanayım. Yani çevrenin sonsuz korunmasından yanayım. Ama Türkiye enerjisinin neredeyse yüzde altmışını dışarıdan alıyor. Yani doğalgaz da üretiyor. İthal kömür de üretiyor. Ben yıllardır 35 yıldır bu sektörün içinde. Biz nükleer de yapıyoruz. Bundan 20 sene önce ben nükleere karşıydım ama şimdi karşı değilim. Çünkü yaşam devam ediyor. Enerji kaynaklarının elinde olmadığı zaman yani toprakların senin olması da yeterli değil. Yani bağımsızlığın olmuyor. Ekonomik bağımsızlığın olmuyor. O yüzden enerji kaynakları çok önemli. Burada yeri konusunda çok fikrim yok ama muhakkak bunların incelemeleri yapılmıştır. Yoksa hemen her yere bunları yapmak çok kolay bir şey değil. Şimdi burası enerji Türkiye'nin Asya'dan Avrupa'ya geçiş noktası bizim ülkemiz. Bakü - Ceyhan boru hattı dahil hepsi buradan geçiyor. Yani biz stratejik bir yerdeyiz esasında. Ama baktığınız zaman enerji kaynaklarımız hala yeterli gelmeyebiliyor. O yüzden biz yerli ve milli politikalar uygulamamız lazım. Ben enerjinin özelleştirmesinin de çok doğru olduğunu zannetmiyorum. Türkiye'de enerji politikalarının tek elden yönetilmesi lazım. Enerji özelleştirmeleri ne devletimize, ne milletimize hiçbir fayda getirmemiştir. O yüzden orada yapılan bugünkü doğal gazla ilgili de, depolama alanlarının başka çaresi yoksa bir yere yapılması gerekiyordu. O yapılmasa Rusya-Ukrayna Savaşı'ndaki düşülen darboğaza düşmemek için önlemler de almamız gerekiyordu. O yüzden ben olmaması değil, olması gerekiyorsa ülkemiz için daha doğru olduğuna inanıyorum.” İfadelerini kullandı. (Haber-Fotoğraf: Ali KARAMAN)